1 Ocak 2012 Pazar

lezzetin sırrı

Yıllar önce bir kitap geçmişti elime. Japon bir bilim adamı, Dr. Masaru Emoto, aynı kaynaktan su örnekleri alıp bu su örneklerine farklı duygu ve düşünceleri yoğun bir şekilde müzikle, sesle ya da sözle ifade ediyor sonra hemen dondurup kristalize olmuş su moleküllerinin fotoğrafını çekiyor. İnanılmaz bir şekilde, sevgi sözcükleri söylenmiş bir suyun mükemmele yakın bir kristal molekülü olurken, nefret ve öfke kusulan bir suyun molekülü düzgün bir kristal bile oluşturamıyor. Ne kadar bilimseldir bilemem, ilgilenmiyorum da. Ben sadece olumlu duyguların yalnız insanları ve hayvanları değil yemekleri de etkilediğine inanıyorum o kadar.

Kaygı ile ve keyifsiz bir şekilde yaptığım hiçbir pastadan, hiçbir yemekten hayır geldiğini henüz görmedim. Bazen bir krema pişiririm, bir yandan da onunla konuşurum, sen ne güzel şeysin diye... Bazen de lanet okurum, bir b.k beceremedim diye, elim ayağıma iyice karışır, işin içinden hiç çıkamam. Belki Acı Çikolata filmindeki kadar abartılı değil ama duygumun pişirdiğim  malzemeye geçtiğini biliyorum. Hatta bu duygunun yiyenlere de geçtiğini hep görüyorum. Sevgi kelebeği kızlardan olmadığım kesin ama yemeğin sevgiye ihtiyacı olduğuna hiç kuşkum yok.


"Senden nefret ediyorum. Seni öldüreceğim!"



"Sevgi ve Şükran"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder